Ana içeriğe atla

Hengel

Makarnanın atası


Hengel, Türkiye'nin belli bölgelerinde hala yapılmakta olan bir çeşit makarna türüdür. Zamanla bir çok farklı çeşidi ve buna bağlı olarak da ismi türemiş olan bu yöresel yemeğin ilk versiyonunu sizlerle paylaşacağım.



Kars ve dolaylarında sevilerek tüketilen bu yemek geçmişte, büyük sinilerle sofraya getirilirmiş ve tüm aile  birlikte aynı siniden Hengel'i yermiş. Hatta son parçayı kimin kapacağına dair tatlı kapışmalar yaşanır, bu da ev ahalisinin neşeli anlar yaşamasına sebep olurmuş. Gel gelelim günümüzde herkese farklı tabaklarda servis edildiğinden, son parça kapışması da tarih olmuş. Tarifi oldukça basit olmasına rağmen işin içinde hamur olduğundan, yoğurma ve açma işlemleri sebebiyle zahmetlidir azıcık. Yerken löpür löpür götürülen bu efsane yemek, hazım aşamasına gelince kabusunuz olabilir. Merak etmeyin ama çözümü bende. Bu arada uyarayım, sarımsak soğan yemem diyen arkadaşlardansanız, hiiiç size göre bir yemek değildir,  zira bolca sarımsak ve soğan içerir kendileri. Yok beni bozmaz, sarımsak soğan candır diyenlerdenseniz, o zaman buyurunuz malzemeler... 

Hamuru için:
  • 6 Su Bardağı Elenmiş Un
  • 3 Yumurta
  • 200 gr. Süt
  • Yarım Su Bardağı Su
  • 2 Çay Kaşığı Tuz

Sosu için:
  • Yoğurt
  • Sarımsak
  • Tuz
  • 4 Orta Boy Soğan
  • Tereyağı
  • 4 Yemek Kaşığı Zeytin Yağı
Not: Tüm malzemeler oda sıcaklığında olmalı!



Veee hazırlanışı:

Hamuru yoğuracağınız derin bir kaba unu koyun ve ortasını parmaklarınızla çukurlaştırın. Açtığınız
 
çukurun içine yumurtaları, sütü, tuzu ve suyu ekleyin. Parmak uçlarınızla tüm malzemeleri harmanlayın ve yoğurun. Hamur kulak memesi kıvamına gelince ve elinize yapışmayana kadar yoğurmaya devam edin.

Hamurunuz çok sert olursa su ekleyerek yumuşatabilir, yumuşak olduysa da elenmiş un ilave ederek kıvamını tutturabilirsiniz.

Hazırladığınız kulak memesi kıvamındaki hamuru içe toplayıp aynı kabın içinde, üzerine kuru bir bez kapatarak 20-25 dk. kadar bekletin.

Bekleme süresinde sos hazırlıklarınızı yapın.

Sarımsaklı yoğurdunuzu yaptıktan sonra soğanlı sos hazırlığına geçebilirsiniz. Soğanlarınızı küp küp (çok ufak olmayacak şekilde) doğrayın ve zeytin yağıyla, soğanlar yarı saydam bir hal alana kadar pişirin. Pişirme tamamlandıktan sonra içine tereyağını ekleyin ve tereyağı eridikten sonra altını kapatın. Hamurunuzu kesme aşamasına geldiğinizde, soğanın altını tekrar orta ateşte açıp soğanları iyice pişirebilirsiniz.  Hafif yanmışı da makbuldür, bilginize.  

Beklettiğiniz hamurunuzu kaptan alıp kündelere ayırın. (Bu tarifle 5 künde çıkmakta) Açacağınız künde dışındakileri, kuruma olmaması için kuru bir bezle örtün. Tezgahınızı/Masanızı unladıktan sonra kündenizi açın. Açtığınız hamur mantı hamurundan azıcık daha ince olmalıdır. Açma işlemini tamamladığınızda, boydan ve enden 3 parmak kalınlığında kesip pişime hazır hale getirebilirsiniz.

Kestiğiniz hamurları haşlamak için büyük bir tencerede su kaynatın ve kaynar suya 3 çay kaşığı tuz ekleyin. Hamurları karıştırarak haşlayın. (Hamurunuz taze olduğundan 5-7 dk. gibi kısa bir sürede pişecektir. Eritmeden sudan çıkarmalısınız.) 

Geldik servis aşamasına... Üzerine çok az sarımsaklı yoğurt gezdirdiğiniz tabağa, hamurları sudan kevgir yada küçük bir süzgeçle çıkararak koyun (çok az sulu da olabilir) Tabağınızdaki hamurların üzerine yine sarımsaklı yoğurt gezdirip, onun üzerine de soğanlı yağ sosunu ekleyin. Voilà!
Afiyet olsun.  

En önemlisi ve son olarak, şu başta bahsettiğim hazım meselesine gelelim...
Sıcak hamurlu ve yoğurtlu olan bu yemek haliyle, şişkinliğe sebep olmakta ve zor hazmedilmektedir.  O yüzden bu tarz yemeklerden sonra kesinlikle su içilmemelidir. Maazallah taş yutmuş gibi olursunuz. Fakat panik yapmanıza hiç gerek yok. Size yöresinde bile çok az kişi tarafından bilinip, yapılan bir tarif vereceğim. Hengel'in, adeta kendi içinden doğan bir kurtarıcısı var. Su içme isteğinizi bastırıp, lezzete altın vuruşu yapan ve aynı zamanda hazmı kolaylaştıran... Bu güzelliğin adı Helim Çorbası. "Helim Aşı Çorbası ile karıştırmayın, bu apayrı bir lezzet!"
Hengel'i haşladığınız tencerede kalan sudan, içebileceğiniz kadar bir çorba kasesine alıp, içine yoğurt ekliyorsunuz. Yoğurt suyun içinde iyice kaybolana kadar karıştırıyorsunuz ve üzerine soğanlı yağdan da ekleyince içime hazır hale gelmiş oluyor. Tavsiye olunur.

Afiyetler olsun efenim.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ASUMAN bir çikolatacı dükkanıdır

Kadıköy Moda'da Tramvay yolu üzerinde, şirin bir butik çikolatacı.   Bir tatlısını yedikten sonra diğerlerini de denemek için kesinlikle tekrar uğrayacağınız bir durak. Mekan ufak olduğundan sıra beklemek durumunda kalabiliyorsunuz, ancak güler yüzlü, kibar ve son derece aktif olan çalışanları sayesinde bekleme süreci kabusa dönmüyor. Siz sıradayken isminizi alıyorlar ve masalar boşaldıkça bekleyenleri, isimleriyle hitap ederek masalarına buyur ediyorlar.  Asuman'da sıra beklerken küçük sürprizlere hazırlıklı olun! SICAK ÇİKOLATAAA... :) Mekanı geniş gösterecek unsurlar sayesinde ferah ferah oturabileceğiniz bir düzeni var Asuman’ın. İnsanın içini açan, mutluluk veren çikolata kokusu ile dolu bu sıcak mekanda, sunumlarda kullanılan mesajlı peçetelerle de yüzünüzü ekstradan gülümsetmeyi başarıyorlar. Asuman'ın yakınlarında bir de Çikolata Dükkanı var, iki mekan aynı kişiye ait. Çikolata Dükkanı Asuman tatlısı ile popülaritesini arttırın...

Çay Tarlası & Cafe

Karadeniz ve kahvaltı dendiğinde akıllara ilk gelen lezzet Mıhlama' nın peşine düştük. Daha önce bir kaç iştahlı kuştan, Çay Tarlası & Cafe nin bu konuda çok iyi olduğunu işittiğimizden, istikametimizi önceden belirlemiştik. Çay Tarlası Moda' da iki katlı minicik bir dükkan. Mutfağı açık ve tertemiz. Personel güler yüzlü ve nazik. Üstelik bu şirin mekanın sahibi, sevgili Kazım Koyuncu' nun abisi Oğuz Koyuncu ve eşi Necla Hanım. Tüm menüyü kendi elleriyle hazırlıyorlar, işin sahibi de ustası da onlar. Biz Mıhlama, Menemen ve Laz Böreği yedik. Her biri de ayrı güzeldi. Mıhlama' yı mis gibi tereyağı ve Kolot peyniri ile yapıyorlar. İstanbul' da tattığım Mıhlama' lar arasında, gönül rahatlığıyla en lezzetlisini burada yedim diyebilirim. Değme Karadeniz restoranlarına taş çıkartırlar, o derece.  Mıhlama Menemen' de de peynir kullanılmış, tam kararında eklenmiş ve harika lezzet katmıştı. Diğer tüm malzemeler de tam kıvamında ...